Keskin ve Net Fotoğraf Nasıl Çekilir?

Bu makale, PhotoWorld dergisinin 2012 Mayıs sayısında yayınlanmıştır.

Burada yer alan yazı ve fotoğraflar eser sahibine aittir. İzinsiz olarak kaynak gösterilerek dahi kullanılamaz, alıntı yapılamaz. Bu sitedeki çalışmaların tamamının ve/veya bir kısmının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. İzinsiz kullanılarak, alıntı yapılması halinde izinsiz kullananlar hakkında yasal kovuşturma yapılacaktır.

Keskin ve Net Fotoğraf Çekmenin Püf Noktaları

Keskin ve net fotoğraf çekmek her fotoğrafçının en büyük arzusudur. Yeni başlayanlar kadar tecrübeli fotoğrafçılar bile bazen bunu başaramazlar. Bu yazımızda bunu başarmak için gereken unsurları irdeliyoruz.

Netlik, Keskinlik

Çoğu zaman netlik ve keskinlik aynı anlamda kullanılsalar da teknik olarak farklı unsurlardır. Eğer özellikle tercih edilmiyorsa net olmayan bir fotoğraf makbul değildir. Netlik, fotoğrafta ilgi odağını belirleyen başlıca unsurlardan birisidir. Öte yandan keskinlik, fotoğrafın net olan bölümünün renk, kontrast  ve çözünürlük açısından kalite seviyesini belirler.

Keskin bir fotoğraf için doğru noktaya netleme yapmış olmak önemlidir ama keskinliği garanti etmez. Net ve keskin bir görüntü elde etmek için kullandığımız ekipman kadar ekipmanı kullanım şeklimiz etkili ve belirleyicidr.

Netlik ve Keskinliğe Etki Eden Faktörler

Keskin ve net bir fotoğraf elde etmek için en temel unsur hareketin kontrolüdür. Bu yeterli büyüklükte enstantane kullanımı ve konuyla gövdenin hareketsiz olmasıyla sağlanabilir.  Ancak bir çok diğer faktör sonucu etkileyebilir. Konu ve şartlara göre bu faktörlerden bazıları sonucu büyük ölçüde değiştirebilecek etki yapabilirler.

Optik aksam

Kullanılan lens optik kalitesine göre keskinlikte önemli rol oynar. Her lens belli optik kusurları minimize edecek şekilde tasarlanır ancak hiç biri mükemmel değildir. Lensin çözünürlük kabiliyeti, ışık geçirme oranı, verdiği alan eğimi, zoom ya da sabit odak uzaklıkta olması, optik kusurları yok etmedeki başarısı vs. sonucu etkiler. Bir çok lens en açık diyaframda kullanıldığında en keskin performansı sergilemez. Genel kural olarak diyaframın en açık diyaframdan 2 stop kadar kısıldığı diyafram değeri optimum performans için başlangıç noktasıdır.

Kullanılan lensin performansını etkileyen bir unsur lensin üretiminden kaynaklanan farklılıklardır. Çok hassas üretim kıstaslarına ve kontrollerine göre üretilseler de, tasarım kriterleri içinde bile lens elementlerinin doğru optik düzlemde olmaması gibi sebeplerle aynı tip iki lensin performansı farklı olabilir.  Benzer şekilde sensör-bayonet-lens düzleminin doğru olmaması daha üstün bir performans elde edilmesini engeller. Özellikle sensörlerin piksel sayıları arttıkça en ufak lens kusuru bile görüntüde hemen farkedilebilir performans düşüklüğüne sebep olabilir.

Zoom lenslerin tasarımlarından kaynaklanan bir dezavantajı tüm zoom alanı boyunca aynı performansı verememeleridir. Bazı zoom lensler geniş açı tarafında, diğerleri ise tele tarafta daha iyi sonuç verirler. Kullandığımız aksamın özelliklerini bilmek, bazı durumlarda bizleri hayal kırıklığına uğramaktan kurtarır.

Lenslerde netliği en çok etkileyen unsurlardan birisi kullandığınız sistemin AF performansıdır. Öncelikle lensin gerçekten istediğiniz yere netlediğinden emin olmamız gerekir. Doğru netlik gövde-lens kombinasyonun bir bileşeni olduğundan bazı gövdelerde lens spesifik olarak netleme noktasının ince ayarını yapma kabiliyeti vardır. Aynı lens farklı gövdelerde öne ya da arkaya netleme yapıyor olabilir. Lensle ilgili yapacağımız birkaç test bize böyle bir sorun olup olmadığını gösterir. Vizörde çok net görüp bilgisayar ekranında açıp baktığımızda net gözükmeyen bir çok fotoğraf bu yüzden hayal kırıklığı yaratmıştır.

Filtre kullanımı net ve keskin fotoğraf kullanımında iki taraflı bıçak görevi görebilir. Kalitesiz bir filtre optik performansı çok büyük oranda etkileyebilir. Teorik olarak lensin önüne koyacağımız her optik eleman görüntü kalitesinde kayba neden olur. Bu yüzden bazı profesyoneller koruma amaçlı olarak filtre kullanmazlar, korume ve yandan gelen ışığı da keserek kontrastı artırmak adına parasoleyi tercih ederler.

Hareket

Yazımızın başında da belirttiğimiz üzere netlik ve keskinliği etkileyen en önemli unsurların başında konunun ya da gövde-lens bileşeninin çekim anında sabit olmasıdır. Burada ilk başvurulacak yöntem tripod kullanımıdır, ancak bunun mümkün olmadığı durumlarda el titremesinden kaynaklanan netsizliğe engel olmak için yeteri büyüklükte enstantane ile çekim yaptığımızdan emin olmamız gerekir. Temel kural en az odak uzaklığının tersi büyüklüğünde bir enstantane kullanmak gerekir (örneğin 100mm odak uzaklığında çekim için 1/100sn enstantane). Ancak filmli gövdeler için geçerli olan bu kural dijital dünyada gerçekten sınır seviyesindedir. Herkesin gövdeyi sabit tutma kabiliyeti de aynı olmadığından bu kuraldaki rakamı bazen 2’yle çarpmak gerekir (örneğin 50mm için 1/100sn).

Lenslerin titreşim engelleme özellikleri yerine göre 1-3 stop kadar avantaj sağlayabilir ama titreşim özelliği doğru tatbik edilmezse bazen tam tersine netsizliğe yol açabilir. Titreşim özelliğinin devreye girip sonuç vermesi çok az da olsa bir süre gerektirir, bu süre zarfında deklanşöre bastığımızda, (örneğin seri kare çekimlerinde) kareyi net yakalayamayabiliriz. Keza titreşim özelliği ancak elle çekimde olduğu gibi, gerçekten titreşim varsa kullanılmaldır. Tripodlu çekimlerde bu özelliğin kullanılması netsizliğe yol açar (bazı lenslerde tripod kullanımı için ayrı titreşim özelliği seçeneği vardır ama pratik sonuçlar bu özelliğin de en üst seviyede çalışamayabileceğini göstermektedir).

Kaliteli bir tripod kullanımı özellikle önemlidir. Tripod’un aksamı taşıyacak güçte olması, rüzgar ve gövdeden kaynaklı her türlü titreşimi emebiliyor olması önemlidir. Bu yüzden kaliteli tripodlar bazen kullandığımız gövde ve lenslerden pahalıdırlar. Bilimsel olarak incelendiğinde aynanın deklanşöre bastıktan sonra yukarı kalkıp gövdeye çarpmasından oluşacak titreşim, tripod üzerinde dahi netsizliğe neden olabilir (bu yüzden üst sınıf gövdelerde ayna kilitleme özelliği –MLU- vardır.)

Şekil 1: Örnek fotoğraf – 200mm, 1/200 sn, tripod üzerinde titreme engelleme yok

Şekil 2: Titreme engelleme olmadan elde çekim

Şekil 3: Titreme engelleme ile elde çekim

Teknik

Net görüntü elde etmede tipik tuzaklardan biri AF sisteminin kullanılmasındaki tekniktir. Örneğin karenin tam ortasındaki netleme gözüyle netleme yapıldıktan sonra deklanşör yarım basılı tutularak netlik sabitlenip çekmek istediğimiz kare tekrardan oluşturulduğunda geometrik olarak konuya olan uzaklık değişir. Bazen bu değişim netsizliğe yol açabilecek büyüklüktedir. Yukarıda verdiğimiz şekilde çeşitli lens kusurları da buna eklenirse (backfocus) bazen net bazen net olmayan tutarsız performansın nasıl olaşabileceğini kestirebilirsiniz.

Kullandığımız sistemin netleme mekanizmasının nasıl çalıştığını, hangi modun ne zaman ne amaçla kullanılacağını bilmemiz çok önemlidir. Bunu referans el kitapçığından öğrendikten sonra pratik yaparak pekiştirmeliyiz. Prensip olarak genelde farklı yapıya sahip olduğundan en ortadaki netleme gözü en etkilisidir. Netleme gözünün gerçek kapladığı alan vizördeki göstergeden biraz farklı olabilir. Durağan cisimlere netlerken anlık netleme, hareketli cisimlerde sürekli netleme olanağı kullanılabilir. Bu tür nüanslar başarılı netlemede kritik rol oynarlar.

Günümüz teknik olanaklarının bize sunduğu bir kolaylık LiveView’dur. Arka LCD ekran üzerinden yapacağımız netlik gerçek sensör üzerindeki netlik olduğunda doğru yapıldığında (genelde manuel netleme) kesin netliği yakalama şansımız olur. Bunun mümkün olmadığı durumlarda netleme taraması yapılabilir (AF dahi kullanılsa, desteklenen lenslerde her defasında manuel olarak netleme bilezeğinin kullanarak netleme noktasının değiştirilmesi).

Tipod üstünde olsa dahi deklanşöre bastığımızda gövdede titreme yaratırız. Bunu engellemek için deklanşör kablosu kullanabiliriz, ya da zaman ayarı (self timer) özelliğini devreye alabiliriz. Bazı gövdelerde zaman ayarı ile birlikte aynanın çarpmasından sonra oluşan titreşimi engellemek için perdenin açılma süresini geciktirmeyi sağlayan ayar bile vardır.

Sonradan İşleme

Net ve keskin bir fotoğraf elde etmede en son ama en çok etkili unsurlardan birisi de bilgisayar başında yapacağımız müdahaledir. Hiçbir görüntü gövdeden çıktığı haliyle en keskin ve en net halinde değildir. Bunun temel sebeplerinden birisi sensör önünde anti-aliasing adı verilen ve bazı görüntü sorunlarını (moire) yok etmek için bulunan filtredir. Böyle bir filtresi olmayan sensörlerde bile optimum netlik ve keskinlik için görüntü işleme programı yordamıyla USM (unsharp mask) yani keskinleştirme işlemi yapılmalıdır.

Kontrast, algılanan keskinliği artıran bir unsurdur. Sonradan işlemede doğru kontrastın verilmesi fotoğrafın keskin ve net algılanmasını sağlar, ancak doğru tatbik edilmediğinde tersi sonuçlar doğurabilir.

Şekil 4: Sonradan işlemenin etkisi

Sonuç

Keskin ve net görüntü doğru aksam ve tekniğin bileşimidir. Kullandığımız malzemelerin kısıtlarını bilerek doğru tekniği kullandığımızda herkesin hayranlıkla bakacağı güzel görüntüler elde edebiliriz. Bu konuda en pahalı aksama sahip olan değil, aklını ve tekniğini konuyla en iyi birleştiren yaratıcı fotoğrafçılar her zaman başarıya daha yakındırlar.

8 Yanıt to “Keskin ve Net Fotoğraf Nasıl Çekilir?”

  1. fahri sulak Says:

    Sn Gürbüz ,
    Sorgulayıcı yaklaşımınız ve güzel anlatımınızdan dolayı sizi kutlarım.
    Çok yararlı oldu.
    Teşekkür ederim.

  2. ismail Says:

    tebrikler hoş bir anlatım olmuş

  3. Hasbi Says:

    2-3 senedir fotoğrafçılıkla ilgileniyorum, tekniklerle ilgili birçok makale okudum, türkçe kaynaklar arasında sizin kadar detaylı, akıcı ve pratik bilgiyi veren birisine rastlamadım. Tebrik ederim.

  4. özge Says:

    Değerli anlatımınız için teşekkür ediyorum, bir çok kaynak ve web sitesinden araştırma, okuma yapıyorum. Konunun en eksizsiz ve düzgün bir şekilde anlatıldığı tek makale sizinki. Çok teşekkür ederim.

Yorum bırakın